KARİYER GÜNÜNDE HAYATININ İŞİNİ KAPTI //

SABAH Gazetesi Haber Arşivi 05 Ekim 2008, Orjinal Haber Yazısı: 


Yeditepe Üniversite'nin Kariyer Günleri'nde konuk konuşmacı Hamdi Akın'la tanışan Bitlisli genç, onu ikna ederek hayallerini gerçek kıldı. Servan Zenderlioğlu henüz 24 yaşında bir genç. Geçen Nisan ayında Yeditepe Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü'nde son sınıf öğrencisiyken okulun düzenlediği Kariyer Günleri, onun da hayatının dönüm noktası oldu. Mezuniyet öncesi, kafasında geleceğe dair bin bir soru işaretiyle dersten çıkarken duvardaki bir afişi gözüne takılır: "Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Levent Loft'un ortağı Hamdi Akın, Kariyer Günleri kapsamında üniversitede bir konuşma yapacaktır." Üstelik bu fırsat, uzun zamandır Akfen Holding'le bağlantı kurmanın yollarını aramakta olan genç adamın ayağına kadar gelmektedir Servan bir süredir şirketin Loft projesine malzeme satmanın yollarını aramaktadır. Şimdi de kadere bakın ki şirketin patronu, Servan'ın ayağına kadar' yani okuluna gelmektedir. Hayatını ezberledi Hamdi Akın'ın okuluna geleceğini öğrenen Servan, derhal ağabeyini arar. "Gelirse gerçekten, gidip tanışacağım onunla" der heyecanla. Ama telefonu derhal kapatması gerekmektedir çünkü Akın gelmeden yapacak çok işi vardır Servan'ın. Hemen İnternet'ten Hamdi Akın'ın hayat hikayesini araştırır. Koca bir dosya basılır, her şey tek tek, satır satır okunur. Okudukça Akın gibi başarılı bir işadamı olabileceğine inancı da artar, Akın'a hayranlığı da.  Sonunda önemli gün gelir çatar. Koltuk altında satır satır okuduğu Hamdi Akın dosyası, salonun yolunu tutar. Protokol için ayrılan bölümün hemen arkasına ilişiverir. Derken Servan'ın kahramanı salona girer ve konuşmasına başlar. Gençlere fırsatları iyi değerlendirmelerini tavsiye eden Akın'ın "doğru zaman, doğru yer ve doğru insan" temalı konuşması önceleri Servan'ın cesaretini arttırsa da salonun havası birden değişiverir. Öğrenciler, yabancı sermayenin Türkiye'ye girişi ve iş adamlarının okul yaptırmaması konulu bir tartışmaya girişir Akın'la. Konu dağılınca Servan endişelenir. İşlerin hiç de onun planladığı gibi gitmemesi yüzünden bir ara ciddi biçimde "paniğe kapılır". İşte o an, "hemen harekete geçmek zorunda olduğunu yoksa hayatı boyunca pişmanlık duyacağını" anlar. Derhal el kaldırıp mikrofonu ister. Önce arkadaşları adına özür dileyen Servan, Hamdi Akın'ın Düzce'de bir okul ve Hakkari'de derslikler yaptırdığını söyler. Ortamı bu şekilde toparladıktan sonra kendini tanıtır ve konuya girer.  Loft projesini takip ettiğini anlatır. Kendisiyle tanışmak ve iş yapmak istediğini söyler ve ekler: "Hamdi Akın'a mal satmak istiyorum. Bunun için dört sebebim var: 1. Detayları çok iyi bilirim 2. Ürünlerimiz iyi ve sizin kullandığınız ürünler 3. Fiyatım iyi 4. Bu maddede ciddi bir sorunum var çünkü Hamdi Akın ile tanışmıyorum" deyiverir. Dinleyicileri kahkahaya boğan bu sözler üzerine Akın "Artık beni tanıyorsun. Sen çok zeki ve akıllı bir çocuksun. Şimdiden sana yüzde 15 indirim yapıyorum. Çıkışta gel konuşalım" der. Ama kendisini çıkışta bulmak kolay olmaz. Uzun süre bekler. Bir süre sonra ortaya çıkan Akın, gerçekten de Servan'ı yanına çağırır ve korumasıyla tanıştırır. Korumanın cep telefonunun alan Servan, ertesi gün arar ve Akın'ın sekreterine yönlendirilir. Kovalamak şart Servan için artık işi kovalama süreci başlar. Kendisinden istenen dosyayı hazırlayıp gönderir ama uzun süre hiçbir yanıt alamaz. Mevcut düzenin içinde yeni bir aktör olarak yer edinmenin kolay olmadığını görür iyice. Tekrar tekrar arayarak Loft ile ilgili bağlantı kurabileceği bir isme ulaşmayı başarır. Akfen Holding'in yaptığı bir ihaleyi kazanan Toner Mimarlık'a tavsiye edilmiştir.  Toner Mimarlık ile görüşmeler sırasında faks çekmesi istendiğinde teklif kağıdını, bizzat gidip elden teslim etmeyi tercih eder. Bu sayede "çay içme ortamı" bulabileceğini ve kendini ifade edebileceğini hesaplar. Loft projesinde yer almak ve prestij kazanmak için kardan vazgeçer. En düşük fiyatlı teklifi verip rakipleri geride bırakır. Bu sayede devamlı bir beraberlik hedefini gerçekleştirir. Güven kazandıkça ve ilişkiler ilerledikçe, para da kazanmaya başlar.  Yıllık kotayı doldurduğu için bayiliğini yaptığı firmadan prim de alır. Geçtiğimiz nisan ayında, Hamdi Akın'a kendisini beğendirerek başladığı iş hayatı, aradan geçen birkaç ayda rayına oturmaya başlar. Haziran ayındaki satışlardan hiç kar etmese de takvimler temmuzu gösterdiğinde Servan, para kazanmaya başlar. Babasının Bitlis'teki firması üzerinden başlayan işlerin artık bu şekilde yürümeyeceğini gören Servan, ağabeyi ile "Serone İnşaat" adlı ilk şirketini kurar. İstanbul'daki en büyük beş inşaat projesiyle anlaşmaları bulunan bu yeni firma, kısa zamanda Loft, Safir, Eresin Otel, Ersay İnşaat, Florance Nigtingale Hastane inşaatlarına malzeme satar hale gelir. Serone'nin elinde YKS Yapı Kimyasalları Sanayi ve Mardav Yalıtım'ın bayiliği de bulunuyor.

Neşe Mesutoğlu - İşte İnsan 2008